Bu sabahtan beri kendimi pek iyi hissetmiyorum..

Alışamadığım yeni yaşam tarzım, bu aşırı yoğun tempoyla benim aramda bir savaş var resmen :) O beni yenmeye çalışıyor, bende onu :) Bakalım kazanan kim olacak. Kahvaltı yapasım gelmedi sabah aslında ama kendimi zorladım, her gün kahvaltıdan önce bir bardak su içiyordum bugün içim almadı direk kahvaltıya geçtim. 

Kahvaltıda müsli benim için çok pratik oluyor, içine elma doğramakla uğraşacak vaktim olmuyor genelde o yüzden direk hazır meyveli müsli tercih ediyorum. Hayatı boyunca diyet yapmaya çabalamış biri olarak, müsliden bıkmam gerekirdi ama hala sıkılmadım :) Uzun uzun kahvaltı yapacak vaktim olmadığı için, ara öğünleri çantama atıp hemen çıktım evden ofise geldim. 

Ofiste sürekli çay kahve içtiğim için kepekli grisini gayet güzel gidiyor :) Hatta o kadar güzel gidiyor ki iki tane az geliyor, üçüncüyü de arıyorum. 

Öğle yemeklerimizi ofiste bir ablamız yapıyor, daha önceki yazılarımdan okuyanlar bilir. O yüzden pek seçeneğim olmuyor. Bugün öğle yemeğinde düğün çorbası, et soslu makarna ve yoğurt vardı. Makarnayı çok severim ama pek diyetlik bir öğün sayılmaz. Çorbayı ekmekle yedim, yoğurdu da grisiniyle yiyip öğle yemeğinde makarnadan uzak durdum :) Çünkü verecek çok kilo var, en kısa sürede hafiflemek istiyorum.. Diyet yaparken şunu asla yemem dediğim şeyler yani takıntılarım yoktur benim pek. Yani makarna yesem de yemesem de ben diyetteyim arkadaş :) Ama tabi insan elinden geldiğinde hızlı vermek istiyor kiloları.. Durum bu olunca, bende küçültüyorum öğünleri anlayacağınız :)

Saat 5 civarı yiyorum ikinci ara öğünümü çünkü eve gitmem 6 buçuğu buluyor, iş yerinde salatalık yemek imkansız olduğu için, grisiniden devam :) 

Akşam yemeğinde listede çorba vardı, annemde çorba yapmış o yüzden. Ama vücuda protein gerek :) Zaten öğle yemeğinde çorba içtiğim için, ben buzluktan daha önce hazırladığım ekmeksiz köftelerimi çıkartım ızgara yaptım. Yanınada yeşil salata :) 
Şu andan itibarende başta bir şey yemem zaten, su su su :)

Hepinize sevgiler ..
Pelin :)